Uzun zamandır mücadele ettiğimiz, bireysel değil genel manada bizlere faydalı olacağına inandığımız MUHASEBECİYİ DESTEKLEME FONU uygulamasına değişik illerden meslektaşlarımızın sahip çıkmaları ve destek olmaları bizlere güç vermektedir. Davamızda haklı olduğumuzun en somut örneği geri dönüşler olmaktadır. Belki bizler fondan faydalanamayabiliriz ama biz zaten KENDİMİZ İÇİN DEĞİL MESLEK, MESLEKTAŞ VE GELECEK için bir şeyler yapma gayretindeyiz. Fon uygulamasının mümkün olmayacağına inanlara rağmen biz halen daha mümkün olduğunu, mevcut bilançolarda bu kaynakların mevcut olduğunu ve bir yerden başlanması gerektiğini ısrarla ifade ediyoruz. Bunu söylerken de rakamlar ile konuşuyoruz, çünkü bizler hesap insanlarıyız, hesap ortadadır. Hele bir başlatılsın, sürekliliği muhakkak ki sağlanacaktır. Bu kapsamda bize zaman ayırıp fon uygulaması hakkında yazı hazırlayan Değerli Üstadımız Sayın Sabriye Gül Hanımefendiye teşekkür eder, saygılar sunar, yazı metnini sizlerle paylaşmaktan onur ve gurur duyarız.
Murat SAYAR – S.M.M.M.
“Zaman zaman ülkemizde de yaşadığımız bir manzara geldi aklıma. Hep görmüşüzdür, duymuşuzdur ve hatta bizlerde katılmışızdır belkide. Ama evimizin balkonundan, ama direksiyon başında, ama bir miting alanında.. Peki hangisinden daha fazla ses çıkıyor hiç düşündünüz mü..
Şimdi nerden çıktı bu tencere tava meselesi diyeceksiniz belki de. Bir bayan olarak mutfakla daha yakın oluşumdan belki de.
Asıl Konumuz “Muhasebeciyi Destekleme Fonu”
Biz meslektaşlar olarak iki gruba ayrılıyoruz. Şirketlerde Bağımlı Çalışan Üstadlar ve Muhasebe Bürosu olan Üstadlar. Okuyorum, takip ediyorum, sonuna kadar da destekliyorum şahsım adına. Ve gözlemlerime göre ise bu Fon sisteminin takipçisi, önderi, destekçisi genel olarak Bağımlı Çalışanlardan oluşmakta.
Bir şeyi çok merak ediyorum. Acaba Muhasebe Bürosu olan Değerli Üstadlar, Değerli Büyüklerim hallerinden çok mu memnun.Yani bizler Bağımlı Çalışmakla hata mı ettik. Ya da soruyorum “Bir de Fon Mon çıkartmayın başımıza odalar ekstra bir ödeme yükü daha çıkartır başımıza” diye mi düşünülüyor. Sonuçta bizler aynı çatı altında aynı mesleğe gönül vermiş insanlarız. Dertlerimiz, sorunlarımız, sıkıntılarımız ortak olduğu gibi çözümleri de ortak diye düşünüyorum. Yani tabiri caizse “Tencere dibin kara, seninki benden kara”.
Türmob’un ve Odalarımızın yeterince geliri var ve niçin hem Türmob, hem de Odalar bu serzenişi arka plana atıyor. Çok basit bir örnek; Ruhsatı bu yıl almış birisi olarak soruyorum niçin her odaya ödenen Ruhsat Ücretlerimiz farklı? Fazla ücrete maal eden arkadaşlarımıza Ruhsat ile beraber 3-5 defter mi veriliyor ya da Ruhsatlar Altın yaldızlı mı? Diyeceğim o ki ama Odaların, ama Türmob’un yeterli geliri mevcut. Mesleğimizi daha aydınlık ve daha saygın bir yere taşımak için hakkımızı sonuna kadar aramak ve birlik olmak da boynumuzun borcu.
Değerli Üstadlar, Kıymetli Meslektaşlar ve Aday Meslek Mensubu Arkadaşlar, Kıymeyli Üstad R.Kemal Sağım’ın da ifade ettiği gibi; “Geleceğe güvenle bakabilmenin araçlarından biri olan, Sosyal Yardımlaşma ve Destekleme Fonunu hayata geçirelim.” diyerek, sürçü lisan ettik isek özür diliyorum.
Saygılarımla,
SMMM Sabriye Gül”
MESLEK AKTİVİSTLERİ TOPLULUĞU 